Kayıtlar

-Yakışır-

Sen demek güven demek, sözlüklere eklensin. Kokun en güzel ilaç, doktorlara söylensin. Sana sarılmak en güzel barınak, En güzel savunmasızlıksa sana sığınmak. Kocaman ellerinle kocaman gözlerin yarışır, İkisi de aklımı başımdan almaya çalışır. Güzel sözlerin, tatlı dilin, kibar davranışların Kalbimi yerinden oynatır. Bundan böyle adın günden güne dünyama kazınır; Bana da yüreğimde seni baş köşeye oturtmak yakışır.

-İnsan/insanın-

İnsan insanın kanadı olur da yeniden uçmasını sağlar mı demeyin; olurmuş. İnsan insanın değneği olur da yerden kaldırır mı demeyin; kaldırırmış. İnsan insanın elinden sımsıkı tutar da yeniden hayata bağlar mı demeyin; bağlarmış. İnsan insanın sessizliğini duyar içini görür anlar mı demeyin; duyarmış. İnsan insanın inadını kırar her şeyi bir kenara bıraktırır mı demeyin; kırarmış. İnsan insanın kalbini sadece onu çok severek yumuşatabilirmiş.  Olmaz demeyin, olurmuş.

-ÇOK-

       Nereden kırıldıysak oradan toparlayacağız bu hayatı. Karşımızdakinin yeni biri olduğunu fark ederek, geçmişin acısını ondan çıkarmayarak, onu hayatımıza gönderene güvenerek hatta... Yeniden umut etmeye başlayarak, insanlara yeniden inanmaya çalışarak, tüm acılarımıza rağmen yeniden ÇOK severek toparlayacağız.

İncitmeyin

       Birini sevmek ciddi iştir. Yaralarını da al gel  saralım demektir. Geçmişinde ne varsa al gel  ben seni olduğun gibi kabul ettim her şeyinle  demektir. Zayıf yönlerini, acılarını bilip onlara dokunmamak, etrafından dolaşmak demektir. O kişiye her şeyiyle kucak açmak, dertlerini paylaşmak, onun hem huzurlu limanı hem de dalgalı denizdeki heyecanı olmak demektir. Hayatındaki her şeyi acısıyla tatlısıyla paylaşabilmek aynı zamanda da onun hayatına en güzel renkleri katmak demektir. Birini sevmek ciddi bir iştir. Avucunuzdaki kalpleri incitmeyin.

İyi ki

       Geçmişin yüklerinden kurtulmadan gelecek kurulmuyor. Geçmişe dair her şeyi attım bu gece. Hatıra kutuma yenilerini ekledim. Olumsuz, kötü, üzücü ne varsa geçmişte kalsın; affedelim gönderelim, geleceğe umutla bakalım. Çünkü ihtiyacımız olan şey bu. Umut etmek, anın kıymetini bilmek ve şu an yanımızdaki kişilerin elini tutup geleceğe inanmak hayata güvenmek… İyi ki varız.

-Yük-

       Hayat herkese eşit veya adil de davranmıyor. Bazıları bu hayata zaten yenik başlıyor. Bazıları da yolda yeniliyor, kaderini kabul ediyor. Hayallerini erteliyor, isteklerini öteliyor. Benliğini unutuyor kendisini feda ederken… Yaşanması gereken hayatı orada duruyor; ona bu yükü yükleyenler bunu görmüyor. O kendinden çok şey verirken, onlar zaten olması gereken buymuş gibi davranıyor. Olan onun o yaşamadığı hayata, ertelediği hayallerine, unuttuğu benliğine oluyor…

-Müphem Dinlerken-

       Ne diyor Mabel? "Göremezler canım göremezler / Sende benim gördüğümü"... Sizin onda gördüğünüzü herkes görseydi ne kıymeti olurdu? Ne sizin gördüğünüzün kıymeti kalırdı ne onun gördüğünüz yönlerinin. O da kendine has olacak; sizin onu görme şekliniz de. Belki de asıl gizem, başka kimsenin bunu çözememesi, anlamaması ve hatta görememesinde.

-Dilemma-

       Hayatımızdaki insanlardan almaya belki de en çok ihtiyaç duyduğumuz duygu, hayatımızdan gitmeyeceklerine, bizi bırakmayacaklarına inanma duygusudur.        Hepimiz biliyoruz ki bu, gerçekçi değildir. Hayatta her şey olabilir; herkes gidebilir. Fakat işte birini çok seviyorsak onun gitmeyeceğine, bizimle kalacağına, bizi bırakmayacağına inanmak isteriz. Beynimiz gerçeğin farkındadır fakat kalbimiz ve ruhumuz tam aksine inanmak ister.       İnsanla ilgili en büyük dilemmalardan biri de budur; beyin ve kalp çatışmalarını dengeleyebilmek.       Hepimize ne olursa olsun yanımızda, yanı başımızda kalmaya çabalayacağını hissettirmeye çalışan değerli ruhlar bulma konusunda iyi şanslar..

-Her Şey Zıttıyla-

       Çok içten kahkaha atan, çok güzel gülümseyen kaç insan tanıdıysam hepsi geçmişte çok sıkıntı çekmiş insanlardı. Demek ki insan dediğin dert çekerek olgunlaşıyor ve zamanla bedel ödeyerek güzelleşiyor. Belki de kötü şeyler olmadan hayattaki güzelliklerin değeri yeterince bilinemiyor. Her şey zıttıyla var olurken, mutsuzluk denen şeyi hissetmeden insan hayattaki anlık mutlulukların kıymetini tamamen bilemiyor; kahkahalarının da hakkını tam veremiyor...

-Kıymet-

       Yeni hikayelere yer açmak için eski hikayeleri sonlandırmak gerekir. Hikayelerinizi size yakışır şekilde sonlandırmayı ihmal etmeyin. Bir de kıymet bilenlerin kıymetini bilin.

-Hissedebiliyorken-

       Bu hayatta kimse vazgeçilmez değildir. Herkes herkessiz olabilir. O yüzden doğru kişiye doğru zamanda doğru davranmayı bilmek gerekir. Emek vereni görmek, çabalayanı takdir etmek, değer gösterene değer vermek lazım gelir. Çünkü sevgi görmek ve sevgi göstermek, dünyadaki en güzel şeylerden biridir. Hala hissedebiliyorken hissedebilmenin kıymetini de anlamak gerekir.

-Müzik-

      Dünyada müzik denen şey olmasaydı birçoğumuz dertten kederden kafayı sıyırabilirdik bence. İster slow bir parça açar olumsuz duygularımızı dibine kadar yaşarız, istersek de hareketli bir parça açar dertlerimizden kaçmaya çalışır; neşeleniriz ve neşelendiririz. Müziğin harekete geçirici ve birleştirici etkileri yadsınamazken hayatımızı ne kadar güzelleştirdiği gerçeği de bir kenarda görülmeyi bekler durur...

-Zorundasınız-

       Öncesinde ne kadar kırılmış, ne kadar üzülmüş, ne kadar hayal kırıklığına uğramış olursanız olun; bir noktada insanlara yeniden güvenmek ve inanmak zorundasınız. Yaşamadan bilemezsiniz yeniden kırılacak mısınız, üzülecek misiniz veya sonucu nasıl olacak… Ne kadar yorgun olursanız olun, yürümeye devam etmek zorundasınız.

Geriye Değil İleriye

       İnsan, geçmişi geride bırakmadan geleceğe bakamıyor; bugününe de devam edemiyor. Kim bize ne yaşatmış olursa olsun, bu yaraların boyunduruğundan çıkmadan anı yaşamamız da yeni girişimlere kalkışmamız da mümkün olmuyor. Her ne olmuş olursa olsun, umut edebilmek için geriye değil önümüze bakmamız gerekiyor. Çünkü hayat, ancak böyle devam edebiliyor…

-SarılacakYaralar- -YaralarSarılacak-

       Ne mutlu bize ki kitap fuarında kıymetli bir yazarla sohbet edebilme şansı bulduk. Kendisi bize hayal kurup hayallerimizden vazgeçmemeyi, inatçı olmayı, hiçbir zaman hiçbir şey için geç olmadığını, hayatta özgüvenli olmak ve pes etmemek gerektiğini hatırlattı. 79 yaşında hayata umutla bakıyor olması ve hayallere hedeflere sahip olması beni 32 yaşında her şeyden vazgeçmiş gibi yaşayan kendimden utandırdı. Bazı yaraları sarıp bazı şeyleri değiştirip o azimli umutlu kızı geri getirmek dileğiyle… İyi geceler…

Dr John Townsend & Dr Henry Cloud - Sınırlar

Don Miguel Ruiz - Dört Anlaşma

 Toltek Bilgelik Kitabı

Gary Chapman - Beş Sevgi Dili

“Ev benim için aynı zamanda kırk yıldan uzun zamandır evli olduğum Karolyn anlamına geliyor. Eğer bütün kadınlar onun gibi seviyor olsalardı, parmaklıkların ardında hiç erkek olmazdı.” “Ama temel bir gerçeği göz ardı edemeyiz: İnsanların sevgi dilleri birbirinden farklıdır!” “Eğer sevgi iletişiminde etkili olmak istiyorsak, öncelikle eşimizin baskın sevgi dilini keşfetmek ve öğrenmek zorundayız.” “Temel olarak beş sevgi dili” “Asıl mesele, eşinizle aynı sevgi dilini kullanmaktır.” “Kadın ve erkek, genellikle aynı sevgi dilini konuşmazlar. Baskın sevgi dilimizi konuşmak hepimiz için doğal bir eğilimdir ve eşimizin ona anlatmaya çalıştığımız şeyi anlamadığını gördüğümüzde şaşırır, hayal kırıklığına uğrarız. Evet, sevgimizi ifade ederiz ama mesajımızı bir türlü karşı tarafa aktaramayız, çünkü sonuçta onların bilmediği bir yabancı dilde konuşuyoruzdur. İşte bu kadar çok insanın cevabını aradığı soruların temeli buradadır. Bu kitapta, bu soruna farklı bir açıdan ışık tutmak istiyoruz. Beş t...

-Atlas Misali-

Dışarıdan bakınca buz dağı sanki, Tanıyınca biraz; kalbi damla damla kanıyor gibi. Her zaman güçlü; her zaman ciddi, Kabuğundan sıyrıldığında gördüğünse küçük bir çocuğun masumiyeti. Yüzüne baksan içindeki acıyı asla hissettirmez, Anlatırsa eğer her yer yangın yeri. Hiçbir zaman sorumluluklarından şikayet etmiyor gibi, Aslında öyle ağır ki yükü; Atlas misali...

-Heybe-

        Hayat bazen böyledir. Hiç hak etmeyen birine günlerinizi, aylarınızı ve hatta yıllarınızı harcayabilirsiniz. Heba ettiğiniz zaman, gün gelir boğazınızda düğümlenir. Fakat geçmişe bakarak eskiye takılı kalarak gelecek kurulmaz. Bize kalan her zaman öğrendiklerimizi heybemize doldurup önümüze bakmaktır. Hayatta ihtimal de bitmez, umut da. En önemlisi de şu ki bu hayatta olmaz denenler olur, gelmez denenler gelir, bitmez denenler biter. Her şey mümkündür insan isterse. Ve bu hayatta iyi insanlar da varlar  ve iyi ki varlar. -Ki geleceğe umutlar...-