Frida Kahlo - Aşk ve Acı
“Yaşam, belleği icat etmekle gaddarlık etmiş.”
“Büyüyünce, insanın kendini nasıl yalnız hissettiğini göreceksin.”
“Bense cin gibiydim, yaramaz, afacan.”
“Çocukken bir kıvılcım gibi çatırdadım. Büyüyünce tepeden tırnağa alev kesildim.”
“[...] insanların çoğunun ismini, kafasını, hatta bedenini ve yaşamını değiştirmek istediğini nasıl da görmezlikten geliyorlar.”
“Anlamlı bir isme sahip olmak iyidir. Bazı ülkeler vardır ki, nitekim kimi kitaplar da bunu yazar, isim insanın kişiliğini belirler.”
“Bu, bitmek bilmez bir can çekişmeden ibaret olan yaşamımla ilgili olarak şunu söyleyebilirim: Ben uçmak isteyip de uçamayan bir kuş gibiydim.”
“Yaşamlarına bir anlam vermeyi bilmeyen ve sizinkine zarar vermeye çalışarak daha da alçalan insanların, kendilerine özgüçlerini başkalarını küçük düşürme yoluyla elde edecekleri öğrenilmiş düş gücü ve oyun fukarası çocukların bu türden kırıcı davranışları bana dokunmaz oldu... Oysa gerçek güçlülük, güçsüzlük maskesi taşır; bir rahatlık, neredeyse bir lükstür bu.”
“Çevrem yüce emeller besleyen kişilerle doluydu. Bunun bana da yardımı dokunduğundan eminim.”
“Hatta insanın düşündüğünü ifade etmesini sağlayacak sözcükler adla yeterli ya da uygun olmadığından daha ileri giderek “Fridaca” kullanıma yönelik bir kelime dağarcığı da üretti.”
“Okumaya ve öğrenmeye duyduğu açlık, pek fazla ders çalışmaksızın her derste başarılı olmasını sağlıyordu.”
“Ona baktığımda, hele bir de o güzel bakışları bana çevrildiğinde yüreğimin göğsümden çıkacak gibi olduğunu hissediyordum. Gözbebeğinin en küçük kıvılcımında, kirpiklerinin en ufak hareketinde aşkın dilini çözmeye çalışıyordum.”
“Karakter sahibiydi, neşeli ve açıksözlüydü. Dikkat çekmemesi mümkün değildi.”
“İnsan, sürekli hem kendi düşüncesini hem de başkalarının düşüncelerini derinleştirmenin yollarını aramalı. Bu, yaşamı anlamının anahtarıdır. İnsan, anlamaya çalışmadan, kimi sorulara yanıt bulmak için çaba göstermeden yaşayamaz.”
“Gerçeklik, tüm düşlerimizin ve karabasanlarımızın ötesine gidebilir.”
“Dolayısıyla tek başıma acı çekiyor, tek başıma umutsuzluğa kapılıyor ve her şeye tek başıma katlanıyorum.”
“Resim onun ta içinden geliyordu.”
“Neşeli ve canlıydı, çekici olduğunun bilincindeydi.”
“Beethoven, müzik seven bir insanın asla tam anlamıyla kötü olamayacağını söylerdi.”
“Diego’nun dikkat çekmemesi asla mümkün değildi. Diego her geçtiği yerde iz bırakacaktı.”
"Tuhaf değil mi, acılarımın daha az olduğu o dönemlerde, daha az resim yapmışım. Eyvah! Acının, sanatın belirleyici öğesi olduğuna ilişkin savları doğrulayacağım galiba..."
"Karalayıcı sözlerden etkilenme gibi bir alışkanlığı yoktu."
"Yeni olan her şeye karşı beslediği dinmek bilmez merakı"
"Frida'nın çekiciliği, Diego'nun Amerikalı modelleriyle günlerce ortadan yok olmasını engellemiyordu."
"Kuş kanatları gibi alnında birleşen kalın, kara kaşları Frida'nın yüzünün simgesiydi ama bu kaşlar aynı zamanda da gitme isteğini, yürüyemese bile uçma isteğini, özetle düşsel kaçışlarını da simgeliyordu."
"Tamamen kendine özgü, duyarlı, derin, özgün ve çevresindekilerin deyimiyle, parlak bir kişiliğe sahip biri olup çıkmıştı.”
“Frida, güzelliği, karakteri ve akıllılığıyla son derece ilgi çekici bir kadındı.”
“Ben hiçbir tanıma uymak istemediğim kanısındayım.”
“[...] ben en azından bir şeyden eminim: Kendi gerçeğimi resmediyorum.”
“Her şeyi biliyor ve hiçbir şey bilmiyorum.”
"Frida, içindeki derin acıya karşın harekete geçmeye çalışıyordu. Yaşamının geri kalanı için kocasından ya da kendi deyimiyle, herhangi bir erkekten maddi yardım almak istemiyordu."
"Esas barınağı, korunağı, selamete ulaştığı yer, kapandığı ev değil, basbayağı resimdi."
"Resmim kendinde acının mesajını taşır."
"Her şeye karşın hırsla resim yapıyordu."
"Hem duygusal hem de fiziksel acıları içinden çıkarıp atma mücadelesiyle, tablolar birbirini izledi"
"Fiziksel olarak yıkılmış halde olmasına karşın pırıl pırıl görünüyordu."
"Bence insan çoğuldur: Erkekler kadınsılığın izlerini taşır, kadınlardaysa bir erkek öğesi vardır. Ve her ikisi birden içlerinde çocuk öğesini taşırlar."
"İmzam, neredeyse hep kan kırmızısı."
"Bence insanın acısını gömmesi, içten içe o acı tarafından, bulanık ve anlamsız yollardan geçerek kemirilmesi demektir. İnsanın ifade edemediği şeyin gücü patlayıcı, hasar verici, kendi kendini yıkıcı bir güçtür. İfade etmek, kurtulmanın başlangıcıdır."
"Görünürdeki neşe, derin hüzün ve bunların yanı sıra şeylerin anlamını arayıp boşluğunu doldurmak için resim..."
Size hayranım, çok acı çekmişsiniz ve harikulade bir güce sahipsiniz."
"İyileşmek mi? Ama ben hasta değilim ki. Kırık döküğüm. Aynı şey değil, anlıyor musunuz?"
"Neden yürümek için ayaklarım olsun ki, uçmak için kanatlarım var..."
"Yine de yaşama tutunmaya çalışıyordu."
"Çıkış yolunun güzel olacağını ve asla geri dönmeyeceğimi umarım."
"Bugün hayata dört elle sarılabiliyorsam, bunun tek nedeni düşüncelerimin beni yaşama bağlamasıdır."
"Son bir gize sahip olmaya hakkım var."
Yorumlar
Yorum Gönder