Hayaller-Hayatlar
Anlamlandıramadığım durumlardan biri de ülkemizdeki kültürel ve sosyal faaliyetlerin dar bir alanla kısıtlı kalması ve geliri ciddi anlamda iyi olmayan insanların bütçelerine göre ciddi anlamda pahalı olması. Bu bizim gelişmişlik seviyemizin düşüklüğünü de gösteriyor bence. Ben bunu sorgulamadan duramıyorum. Biz şimdi vatandaş olarak sadece işimize gidip gelelim ve temel ihtiyaçlarımızı karşılayalım yeterli mi görelim; halimize şükür mü edelim? Ama ben dünyaya bunun için mi geldim? Kültürel sosyal doğru düzgün hiçbir faaliyete erişemeden ot gibi sıradan standart bir hayat yaşamak zorunda mıyım ben? Neden ben etkinliklere katılamayayım; neden benim gibi orta direk denebilecek maddi durumda ya da işçi sınıfındaki insanlar katılamasınlar? Belli şeylerin lüks olarak nitelenmesi ne kadar acınacak bir durum... Zorunlu ihtiyaçlarını rahatça karşılayabilecek gelire sahip insan şanslı insan olarak mı görülmeli? İnsanca yaşamak bu mudur? Bir tatile gitmek, bir konsere veya tiyatroya gitmek gibi etkinlikler neden herkesin erişebileceği insanca faaliyetler olmasın ki? Yaşamayacaksak, gezmeyeceksek, okumayacaksak, izlemeyeceksek; biz insanlar nasıl gelişir değişiriz? Neden bir hayat küçük bir çemberin içinde geçmeli ki sırf maddi sebeplerle veya çevrende erişilebilir fırsatlar olmadığı için? Dünyayı dolaşma hayali kuran insan neden belirli bir döngüde sıkışıp belli bir şehre ya da ülkeye mahrum kalmak zorunda kalıyor mesela? Hayaller ve hayatlar arasındaki bu boşluk depresyon sebebi; demedi demeyin.
Yorumlar
Yorum Gönder