KARMA

İnsanın çalıştığı kurumun yöneticisi ne kadar önemliymiş ben biraz geç anladım arkadaşlar. Hatta o kadar önemliymiş ki kötü yönetici çalışana kurum bile değiştirtirmiş... Deneyim konuşuyor! İyi bir yönetici olmak herkesin harcı değilmiş; ben onu anladım. İlk olarak yönetici gerçek bir insan mı, iyi bir insan mı, duyguları var mı, empati yeteneği var mı, iletişim gücü var mı, mantıklı kararlar verme yetisine sahip mi, içinde insan sevgisi var mı ve hatta psikolojisi düzgün mü bence bunlara ve daha nicelerine de iyice bakılması gerekiyor yönetici olarak atanmadan önce. Yönetici kötü olsa n'olur ki en fazla derseniz; size bir kurumun çatısı altındaki bir sürü mutsuz insanı gösterebilirim, güvenin bana... İnsan gerçekten işine gitmek istemiyor, işine veya kurumuna adanmışlık duygusunu tüketiyor, yeni projeler için isteksizleşiyor; işten çıkana kadar dakikaları bile sayıp süresi dolduğunda arkasına bakmadan kaçıyor, işini sadece bir iş yani para kazanmak için bir araç olarak görüyor ve getirdiklerinden zevk almıyor, mutsuzlaşıyor; hatta en son aşamada insanın psikolojisi bile bozuluyor. Ayakları geri geri giderek geçiriyor günlerini... Sonuçları kurum değiştirmek veya işi bırakmak olabiliyor sektörüne ve şartlarına göre. Çünkü insan, karşısında sadece işini kurallarına göre yapan ve etrafındaki herkese baskı uygulayan, sürekli hata arayan, onu bir robot veya bir makine gibi gören birini değil aksine halinden anlayan, gerektiğinde küçük esneklikler yapan ve saygı duyacağı bir iş ahlakına sahip birini görmek istiyor. İnsanları gücendirmek, hatalarını aramak ve ortaya çıkarmak, bunları yüze vurmak, kurumdaki gücünü karşısındakini sindirmek için veya tehdit amaçlı kullanmak çok kolaydır. Asıl zor olan, Mevlana'nın dediği gibi "kusurları örtmede gece gibi ol"mak, insanlara mutlu oldukları bir çalışma ortamı sağlamak, adaletli davranmak, insanlara hoşgörülü olmak gibi kıymetli niteliklerdir. Yöneticiler, korku aracılığıyla değil işlerindeki donanımlarıyla ve başarılarıyla saygı görmelidirler. Bu konuda en önemli faktörlerden biri de diğer çalışma arkadaşlarınızın tavrıdır. Eğer birlikte tek vücut olmayı, adaleti sağlamayı, haklarını savunmayı, zulme başkaldırmayı, yanlışa dur demeyi değil "aman susalım da bizim de başımıza bir şey gelmesin","bana dokunmayan yılan bin yaşasın" demeyi tercih eden çalışma arkadaşlarınız olursa bir küme koyunla birliktesiniz demektir ve daha çok üzülmeniz gereken asıl konu budur. Bu durumda kendinize değil, onların acizliğine üzülebilirsiniz. Sonuçta karma yolunu bulacak, sıra onlara da gelecektir.

Yorumlar

  1. İş yapan yöneticiye ihtiyacımız var. Insanların kusurlarını aramayan , doğru davranan , çok söylenen değil çok iş yapan yönetici ve yöneticilere ihtiyacımız var.
    Ayrıca insan kendini yönetirken aklını, başkalarını yönetirken kalbini de kullanmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum. Yorumunuz için teşekkür ederim. :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Celal Şengör- Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor

Müthiş Psikoloji - Hayır Diyebilme Sanatı

İlber Ortaylı- İnsan Geleceğini Nasıl Kurar? Kendini İnşa Etmenin Yolları