Kayıtlar

Louise L. Hay - Güçlü Kadınlar

 “Kadınları güçlendirmek, gezegen için yapabileceğimiz en iyi şeydir.” “Kadınları bastırdığımızda, herkes kaybeder. Kadınlar kazandığında herkes kazanır.” “Yeni bir şeyin hayalini kurmadan önce eskiyi tamamlayıp kafanızın “rahat” olması gerekir, ancak o zaman yepyeni şeyler yaratabilirsiniz.”[Christiane Northrup] “Hayatı tamamen anlayamayız. Yaşamın kendisi o kadar engin ki tamamen anlamamız mümkün değil.” “Yaşam daima gelişiyor, genişliyor ve kendini hep aşıyor.” “İçsel özdeğer ve öz saygı bir kadının sahip olabileceği en önemli şeydir.” “Tüm kadınların kendilerini sevdiklerini, kendilerine değer verdiklerini, saygı gördüklerini ve toplumda güçlü bir yer edindiklerini görmek istiyorum.” “Suçlamak her zaman tüketici bir davranıştır.” “Genellikle çalışan anneler iki tam zamanlı iş yapıyorlar. Biri ofiste, diğeri eve geldikten sonra başlıyor.” “Fedakarlık, feda edeni öldürür.” “Biz kadınların bilmesi gereken, gerçekten bilmesi gereken ikinci sınıf vatandaş olmadığımızdır.” “Kendi yaş...

Peyami Safa - Deli Gönlüm

 “… çünkü insanlarda zevahirperestlik asıldır, dünya durdukça sırtlarında kürkü olanlar, en büyük sofralara davet edileceklerdir.” “Bugüne kadar, iyi giyinmekle elde ettiğim karlar, saymakla biter tükenir şeyler değildir.” “Kalabalık ve aşk, deniz ve ateş gibidir. İçiçe duramazlar.” “Bir kadına ne feda edilmez?” “Sende bütün dünya kadınlarının güzellikleri toplanmış.” “Biz aşka gitmeyiz, o bize gelir” “Napolyon’un bir sözü hatırıma geliyor: Aşk, ahmakların meşgalesidir!” “Büyük maceralardan çıkan her kadın böyle güzel midir?”

-Özür-

Geçmişe bakınca pişmanlıklarını görenlerden değilim; Fakat seni hiç kırmamış olmayı dilerdim. Başka yaraların acısını sana ödetmemiş olmayı, Hak ettiğin güzellikte yaklaşmış olmayı isterdim. Zamanı geri alamıyor insan; Şu an ancak özür dileyebilirim. Hiçbir şeyi telafi etmez bilirim ama Özür dilerim.

-Sonra-

Tüm dünya bizi yakıştırsa ne çıkar, Sen gönlüne beni yakıştırmadıktan sonra? Tüm konuşulanlar boşa, Sen beni sevmedikten sonra. Herkesin güzelliklerini gören sen, Beni göremedikten sonra. Uyumlu olmak da öyle görülmek de yetmez, Yüreğinde yerim olmadıktan sonra. Anca acı verir söylenenler, Senle bir şansımız olmadığını bildikten sonra.

-Manzaram-

Kalktım ayağa, Manzaraya baktım. Döndü bir anda Manzaram da bana baktı. Ne yapacağımızı ikimiz de bilemedik yine, Güneş ve bulutlar güldü halimize.

-Masa-

Aslında seninle ihtiyacımız olan şey Bir masa iki sandalye. Samimi birkaç cümle  Ve o masaya yatırılan birkaç mesele. Yalansız cevaplar, Dolansız sorular  Ve altı üstü bir kahve miktarı süre.

-İstersen-

Konuşmana gerek yok ki Gözlerime baksan anlarım ben. Bir şey söylemek zorunda değilsin ki Ellerimi tut, ses etmem ben. Açıkça söylemene gerek yok ki Sahiplen, çekinmem ben. Yanımda kal der gibi gülümse, Çekmem kendimi senden ben. Seni seviyorum de; Duymamış gibi yaparım istersen.

-Ben ve O- / -Dilemma-

Ben onu ne kadar iyi görüyorsam, O beni o kadar kötü… Ben ona ne kadar yakın hissediyorsam, O bana o kadar uzak… Ben onla ne kadar benzediğimizi düşünüyorsam, O benimle o kadar farklı olduğunu… Ben onu ne kadar seviyorsam, O beni o kadar sevmiyor… Birileri bizi ne kadar yakıştırıyorsa, O da benden o kadar nefret ediyor… Bize dair; Bendeki güzellikler mislince, Onda kötülükler yeşeriyor.

-Daha- / -Gülüşün-

Senin tek bir gülüşün, Evrende yeni boyutlar açar, Kuşlar daha başka kanat çırpar, Daha bir güzel vurur kıyıya dalgalar. Sana ait her bir şey, Gün geçtikçe bir bir içime işler. Daha başka açılır çiçekler. Çocuk ruhun uslanmaz, İçimdeki küçük kıza eşlik eder. Göze daha da güzel görünür, Hayata dair tüm güzellikler.

-Hikaye-

       Sanma ki aşık olduğumu söylemekten çekinirim, duygularımdan utanırım. Aşık olmaktan kaçmam yaralarımdandı, korkularımdandı. Şu an geriye bakınca, geçmişi aşmış geride bırakmış halimle, sadece sana yaptığım haksızlığı görüyorum, bir başkası yüzünden. Kalbini kırmamış olmayı her şeyden çok dilerdim. En güzel yazılarımı karamsarlıkta kaleme aldım ama sevgin beni başka yerlere çekiyor. Güzel yerlere, uzak yerlere, var olmayan yerlere… Aşk, cesaret işidir ki benim de senin için yapamayacağım şey yoktur. En baştan çok yanlış başladı hikaye, başrol kız çuvalladı. Ve öyle de devam ediyor.

-Eski Kafalı-

       Gerçek aşkın ne olduğunu bilmeyenler bu duygulara, vazgeçemeyişe “takıntı” diyebilir ancak. Öyle kolay değil yapması, söylemesi kadar. O kalbi yerinden söküp atamıyor insan. Her gününde her anında yanında istiyorsun, seni sevmediğini bilsen bile. O hep iyi olsun, mutlu olsun istiyorsun. Bir derdi varsa merhem olmak, gerekirse uğrunda yanıp kül olmak istiyorsun. Aşkı tatmamış olana kolay aşkla ilgili atıp tutmak. Biz bu nesle yetişemedik o noktalardan. Biz hala birini sevince her şeyiyle onda kalan onların deyimiyle “eski kafalı” insanlarız.

-Bizim Suçumuz-

     Her yükü omuzlanan biriyseniz hayat da insanlar da size sürekli daha fazla yük yüklerler. Nasılsa her şeyin üstesinden gelen, anında sorun çözen birisiniz. Fakat en kötüsü, siz herkesin her derdine sorununa koşarken size “nasılsın” diyen birinin olmamasıdır. Bir sorunun vardır anlatmazsın da kimse de çıkıp “Peki senin neyin var?” demez. Sen herkesi düşünürsün kimse seni düşünmez. Gamsız yansıtıosun ya kendini dışarıya, derdin yok sanırlar. Ya da “O nasılsa halleder” derler. Ama size bişey diyim mi? Bizim suçumuz. Bu kadar güçlü ve fedakar olmamalıydık.

“Enise”

      Dışımda kocaman sevgiden bir yumak vardır benim. Ben insanlara sevgi dağıtırım, hasadım da sevgidir. Nankörü çıkmaz mı karşıma? Kötüsü çıkmaz mı? Çıkar elbet. E öyle çıkmayanı bizimdir işte. Elimden geldiğince değer verir ve bunu hissettiririm ki, sevdiklerim ailem olur. Ben de onlara her zaman kapısı açık bir dost olurum. Özellikle kötü günlerinde yanlarında olacak. Sen insanlara sevgi dağıtırsan, güzellikle iyilikle yaklaşırsan, iyi kalpli olan insan zaten sana kötü yaklaşmaz, yaklaşamaz. Böylece etrafında sevgiden bir duvar olur; seni kötülerden ve kötülüklerden koruyan. Sevdiklerin şansın olur; hayatı çekilir kılan.       İki anlamı var “Enise”nin. Birincisi “dost, yoldaş”. Hakkını veren bir dost olurum olduğuma… İkincisi “sevgili, yar”. Hiç sormayın. Oralarda mevzular karışık şu aralar :)

-Alev-

Bana ondan bahsetme, Yüreğim dağlanıyor. Boğazımda bir şeyler düğümleniyor, Ciğerlerime hava gitmiyor. Biliyorum ona ait kalbin; Fakat her duyduğumda, Alev alıyor yüreğim.

-İsmail Abi-

Arka fonda senin en sevdiğin seslerden biri çalıyor, Odamın dört bir yanında, Seni hatırlatan mumlar yanıyor. Artık her şey sana dair, Senle ilgili, Seni hatırlatıyor. Seni düşünürken değişiyor şarkı, Dakikalar, saatler geçiyor. İçimde bir şeyler yanıyor, Fakat İsmail abi bilmiyor. O gemi gelmiyor; Bu acı geçmiyor.

-Ateş-

      Hayatımın en saçma, en karışık, en zor zamanında geldin sen. Nedenini asla bilemedim, hep sana çekildim. Ben korktum kaçtım senden ama kalbim yine sana gitti, hep sana gitti. Dengem bozuldu, saçmaladım, kırdım, kırıldım; yine sensiz yapamadım. Mumlar yaktım karanlık odalarda, gözlerini düşledim. Şarkılar dinledim, türküler söyledim, ismini heceledim. Filmlerde, kitaplarda esas oğlan sendin artık, esas kız ben. Aşktan kaçarken mevzu ne ara buraya gelmişti? Sevdiğim her şeyde, hatta sevdiğim herkeste seni görmeye başladım. Hayatımı fethettin sanki... Engel olmadım da, olamadım da. Yanımda olduğun her saniye mutluluk kaynağım oldu, belli edemedim. Şiirler okurken evimde, seni hayal ettim karşımda bana şiirler okurken. Sonra baktım yıllar sonra ilham geri dönmüş hayatıma, bir şeyler karalamaya başladım. Sana aktı kelimelerim, gözlerine aktı... Sadece seni anlattı yazdıklarım. Geçmişle vedalaştım sayende, sonra her şeyi boş verdim sana kapıldım. Yeniden dünya yaşanabilir...

-Biri-

Biri olsun isterim, Gönlü güzel olsun, Çok sevsin seni. Yüreğini incitmesin, Gözlerine aşkla baksın, Bilsin kıymetini. Ömrünü hak etsin, Elini zorluklarda bile bırakmasın, Çok mutlu etsin seni. Benim olmayacaksan, Yalnız kalmayasın mutsuz olmayasın, Bari kalbini hak eden biri sevsin seni.

-Fırtına-

İçimdeki fırtınayla boğuşmaktan Dışarıdakini görmeye halim mi var benim? Senin sesin, sözlerin, gözlerin varken Dışarıda kızılca kıyamet kopsa ne yazar? Döner bakar mıyım sanıyorsun? Abartıyor muyum sence? Aşık olmak nedir bilmeyene öyle gelir belki… Sevmeyi bilmeyene öyle gelir… Ama sana gelmez. Sen bilirsin sevmek nedir, aşkla yanmak nedir… Sen zaten her şeyi bilirsin, Hiçbir şey söylemezsin. Eski bir kilitle kapalı bir kutu gibisin, İçinde saklı tüm gizemlerin.

-Yanmalı-

Yuvası olacaksa eğer, Sevdiğiyle olmalı insanın. Ömrünü birine adayacaksa, İçinin gittiğine adamalı. Fedakarlık yapacaksa, Gönlü güzele yapmalı. Ve yanacaksa insan eğer, Uğrunda değecek olana yanmalı.

-İsterdim-

Senin baktığın yerden o kadar farklı Benim olduğum yerden o kadar farklı ki İkimize dair her şey… Senin baktığın yerden  Belki ruhsuz, donuk bir buzlar kraliçesiyim. Benim olduğum yerden  Aşkına kapılmış, savrulmuş, Yine harikalar diyarında kaybolmuş Alice’im. İçimdekileri sana olduğu gibi yansıtabilseydim, Keşke, Çok isterdim.